Hoşgeldiniz Amacımız size ürünler hakkında doğru bilgi vermek birinci elden ürün kullanmanızı sağlamak, hem kendimize hemde size menfaat sağlamak
ÜRETİCİDEN TÜKETİCİYE
Kendi ürettiğimiz Arı sütü Kargo dahil
BAL 380 gr + POLEN 450 gr + ARI SÜTÜ 20 gr= Net : 850. Gram = munzuriksiri
Kargo dahil Fiyatı 975 TL
Sipariş ver
BAL 360 gr + POLEN 460 gr + ARI SÜTÜ 50 gr= Net : 850. Gram = munzuriksiri SÜPER
Arı sütü
ARISÜTÜ NEDİR :
Arısütü; 5-15 günlük yaştaki işçi balarılarının, kraliçe (ana) arıyı
beslemek için yutakaltı bezlerinden (hypopharyngeal) salgıladıkları,
hammaddesi binbir çiçeğin balözü, çiçek poleni ve balarılarının
enzimlerinden oluşan sedef görünümünde, peltemsi, (1/1 gr/cm3) özgül
ağırlığında, organik asit karakterinde, %100 naturel, olağanüstü
yüksek oranda hayati vitaminler, enzimler, mineraller, proteinler ve
aminoasitler taşıyan yüksek besin değerli bir balarısı ürünüdür.
Dünyanın en üstün doğal gıdasıdır ve doğadaki bütün doğal ilaçların
annesi sayılır. Balarısı ortalama 40 gün yaşar, Arısütüyle beslenen
kraliçe arı ise 7 sene yaşar ve dünyanın en fazla yumurtlayan canlısı
olarak günde ortalama 3000 kez yumurtlar. Arısütünün içinde neler
olduğu saptanamamış %3 oranında X maddeleri bulunmaktadır ki; Dünya
bilimadamlarınca buna Allah vergisi denilmiş ve Arısütünün olağanüstü
etkilerinde X maddelerinin büyük payı olduğu öngörülmüştür. Aynı
zamanda kanser hücrelerinin üremelerini engelleyen karınca asidi
Arısütünde yüksek oranda mevcuttur.
Arısütünün olağanüstü faydaları Dünya Bilimadamlarınca onaylanmıştır.
Arısütünün dünyadaki tüm besinlerden, bitkilerden, ilaçlardan,
gıdalardan, vitaminlerden, otlardan vs. ayıran en büyük özelliği; Her
yaş insan vücudunda tepeden tırnağa vücuttaki bütün hücreleri YENİLER,
besler, onarır, tamir eder, geliştirir, metabolizma dengesi kurar, tüm
hastalıkları yok eder, doğal, işlenmemiş vitamin verir, yaşlanma
hızını keser, beyin-beden-direnç gücünü yüksek oranda arttırır En
önemli unsur ise Arısütünün extra 1.kalitede, tahlilinden olumlu sonuç
alınmış, %100 saf, bilimsel sistemde üretilen ve dozajına uygun
kullanılan Arısütü olmasıdır.
Arısütünün lipid kısmında gaz-sıvı kromatografisi ile yapılan
incelemelerde, 26 dan fazla yağ asidi gözlenmiştir. Bunlardan 12'si
nonanoik, kaprik, undekanoik, tridekanoik, launk, miristoleik,
palmitik, palmitoleik, stearik, linoleik ve arakidik asit olarak
tespit edilmiştir.
Arısütü bileşiminde "TESPİT EDİLEMEYEN DİĞER MADDELER" adı altında
belirtilen %2-3 civarındaki kısımda ise Arısütünün asıl deva niteliği
taşıyan maddelerin bulunduğu Bilimadamlarınca tespit edilmiştir.
Bunlardan biri balda dahi bulunmayan, sadece Arısütünde %1.5 oranında
bulunan 10-Hydroxy-delta-2-dekanoik asit'tir. Yine "Tespit edilemeyen
diğer maddeler" kısmında bulunan diğer çeşitli aktif maddelerin;
organizmada CANLANDIRICI VE GENÇLEŞTİRİCİ etkisi olduğu saptanmıştır.
Arısütünün içinde kuvvetli Radyoaktif ve Manyetik enerji olduğu
görülmüştür
Yapılan incelemelerde Arısütünün besleyici olmasından başka çeşitli
hastalıklara da iyileştirici niteliği olduğuna dair bulgular
bulunmuştur.
- Arısütünün sudaki çözeltisinin vazodilative(damar açıcı) etkisi
olduğu saptanmıştır. Bu aktivite bala nazaran 100-200 kat daha
fazladır. Ayrıca kandaki KOLESTEROL seviyesini önemli oranda düşürdüğü
de Japon Araştırmacılar tarafından gözlenmiştir.
- Kanada Ulusal Kanser Araştırma Enstitüsü'nün 27.04.1963 te
yayınlanan raporuna göre Prof. Gordon F.Towsen'in aldığı sonuçlar ise;
"Arısütünün bileşiminde bulunan 9-10 Hydroxy-2 Transoique ve
Dicarboxylic gibi asitlerin bulunması lösemi(leucemie) - KAN KANSERİ -
nin gelişmesine ve diğer bazı kanser tümörlerinin büyümesine engel
olmaktadır. Bu konuda profesör tarafından 2000 deney faresi üzerinde
yapılan incelemelerde, farelerin hepsine kanser hücreleri aşılanmış ve
bunlardan 1000 tanesine hiçbir müdahale yapılmayarak kendi haline
bırakılmış, diğer 1000 tanesine de ARISÜTÜ verilmiş; Kendi haline
bırakılan 1000 farenin kanserden öldüğü, Arısütü ile beslenen diğer
1000 farede ise kanser görülmediği ve yaşamlarını sürdürdükleri
gözlenmiştir"
- Dünyaca ünlü Biolojist Dr.Bellevefer'in "La Gelee Royale" adlı
yapıtında Arısütü'nün faydaları için şunları yazmıştır:
1 - İnsanın FİZİKSEL ve RUHSAL YAPIsına genel yapısına iyilik hissi
verir
2 - Vücudun yorulmadan sürekli olarak ÇALIŞMAsını sağlar
3 - Çocuklarda FİZİKSEL GELİŞMEyi sağlar
4 - Kadınlarda REGL HALLERİni düzeltir
5 - MENAPOZ ve ANDREPOZ dönemlerinde bünyeyi destekler
6 - SAÇLARIN DÖKÜLMESİni önler
7 - Sürekli YORGUNLUK, BİTKİNLİK hallerini düzeltir
8 - RNA ve DNA deposu olduğundan ÖMRÜ UZATIR
9 - Yorgun ve bitap düşmüş vücut mekanizmasında iyi hücre faaliyetini
canlandırıp arttırır, GENÇLİK VERİR
- Fransız Bilim adamı Alin Caillas'ın vardığı sonuçlara göre;
1 - Arısütü antibiotik ve anti mikrobiktir. Özellikle VEREM mikrobu
üzerinde büyük öldürücü özelliğe sahiptir
2 - ANGINE DE POITRINE, DAMAR SERTLİĞİ, ASTIM, ŞEKER, ÜLSER, HİPER VE
HİPO TANSİYON VE FELÇLERDE çok olumlu etkileri görülmüştür
3 - Arısütü sağlıklı bir yaşantı için çok gerekli, değerli ve eşsiz
bir doğal bileşimdir. Ve düzenli kürlerle kullanıldığı zaman vücudun
tam sağlıklı, kuvvetli, dinamik ve ruhen güçlü tutar.
Dr.Ivenchi'ye göre yaşlılıkla en çok görülen "ARTERİS-CLEROS"ın (damar
sertliği ile birlikte kandaki kolesterolün yükselmesi) tedavisinde
Arısütü oligotest olarak kullanılması olumlu sonuç vermiştir.
Japon Araştırmacıların tavşanlar üzerinde yaptıkları testlerde;
fosfolipid, triglisent, B-Lipoprotein ve total lipid seviyelerinin de
arısütünden etkilendiği ve düştüğü gözlenmiştir
Avusturya'da 120 hasta üzerinde yapılan klinik denemelerde, arısütünün
ağız yoluyla alınması halinde CİLT ve SAÇ hastalıklarında önemli
olumlu gelişmeler ve düzelmeler görülmüştür. Yine Arısütünün içerdiği
hormonlar sebebiyle CİNSEL FONKSİYONLARI arttırıcı etkileri de tespit
edilmiştir.
" Arısütü yüksek oranda protein, vitamin, mineral madde içerdiğinden
besleyici değeri büyük bir besin maddesidir. Organizmayı gençleştirici
bir özelliğe sahiptir. KANSER, KALP-DAMAR SİSTEMİ, ASTIM gibi çeşitli
hastalıklara iyi geldiği ve SİNİR SİSTEMİ üzerinde olumlu etkiye sahip
olduğu bildirilmektedir. Arısütünün işçi arılar ile ana arılar
arasındaki CİNSEL farklılaşmayı meydana getiren, biyolojik bir etki
yaptığı ve bu etkiye büyük orandaki pantotenik asit miktarının neden
olduğu bildirilmektedir. Arısütünün içinde bulunan 10-hydroxdec 2-
cnoic asitden dolayı antibakteriyel etkiye sahip olduğu
bildirilmektedir. Saf olarak veya bala karıştırılarak yendiğinde
ROMATİZMAL HASTALIKLARA, KANSIZLIĞA, ÇEŞİTLİ GÖZ HASTALIKLARINA, SAÇ
DÖKÜLMELERİNE karşı kullanılmaktadır."
Ana başlık : Arısütünün yapısı ve üretim yöntemi
Kaynak : Tübitak Bilim ve Teknik dergi - Yıl : 1996 Ay : Nisan Sayı :
341 Sahife : 96
" Arısütü hormonlar ve zindelik veren özel maddeler içermektedir.
Arısütü, ekonomik düzeyi yüksek olan ülkelerde pazar bulmuş
durumdadır. Hatta Apiterapi denilen yolla arı ürünleri ile tedavi gün
geçtikçe önem kazanmaktadır. Bazı doğu bloku ülkelerinde sadece arı
ürünleri ile tedavi yapılan klinikler mevcuttur. Arısütü SİNİR SİSTEMİ
HASTALIKLARINDA, SÜREKLİ YORGUNLUK HALLERİNDE, KISIRLIK TEDAVİSİNDE,
DAMAR SERTLİĞİNDE, GÜÇ VE ZİNDELİK kazandırmakta kullanılmaktadır."
Ana başlık : Beslenmede Arısütü
Kaynak : Tübitak Bilim ve Teknik dergi - Yıl : 1989 Ay : Nisan Sayı :
257 Sahife : 21
" Ana arılar, tüm larva ve ergin dönemlerinde Arısütü ile
beslendiğinden yumurtalıkları ve spermatekaları (erkekten gelen
spermayı depo ettikleri kase) çok iyi gelişmekte, günde 1500-3000
yumurta bırakmakta ve birkaç yıl bu üretkenliğini sürdürerek koloninin
geleceğini yönlendiren en önemli bireyi olmaktadır. Ana arıların özel
olarak arısütü ile beslenerek aynı genetik yapıya sahip işçi arılardan
farklı yapısal özellikler göstermesi, UZUN ÖMÜRLÜ olması ve olağanüstü
verimliliğe sahip olması: İnsanlar üzerinde de benzer etkiler
gösterebileceği görüşü dünden bugüne bu ürünü çok çekici bir duruma
getirmiştir. Arısütü 30-35 yıldan bu yana insanlar tarafından ÇEŞİTLİ
HASTALIKLARIN SAĞITILMASINDA, VÜCUDUN SAĞLIKLI VE DİNÇ TUTULMASINDA,
HÜCRE YENİLEME özelliği nedeniyle kullanılmaktadır. Son yıllarda
Arısütünün APİTERAPİ alanında kullanımı da üretimini cazip duruma
getirmiştir. Dünyada Arısütünün üretim ve ticareti Çin, Japonya,
Taiwan ve Yeni Zelanda gibi Uzak Doğu ülkelerinde yapılmaktadır. Çin
yılda 1000 ton Arısütü üretimi ile ABD ve birçok Avrupa ülkesinin
Arısütü talebini karşılamaktadır. Ülkemiz arı yetiştiricilerinin
Arısütünün üretim, muhafaza tekniği ve pazarlaması konularında çok
fazla bilgiye sahip olmaması, teknik sorunlarla karşılaşmaları, bazı
üreticilerin Arısütüne katkı maddeleri karıştırarak pazarlamaları
tüketici ve ihracatçıları zor durumda bırakmakta, saflığı konusunda
şüphe oluşmasına neden olmaktadır. Bu açıdan ülkemizde Arısütünün
önemi, özellikleri, üretimi, muhafaza tekniği, kullanım alanlarının
bilinmesi; üretici ve tükecilerin bu yönden aydınlatılması gibi
konulara önem verilmelidir. "
Ana başlık : Doğanın Harika Ürünü ARISÜTÜ
Kaynak : Tübitak Bilim ve Teknik dergi - Yıl : 1996 Ay : Nisan Sayı :
395 Sahife : 96
ARISÜTÜ NASIL VE NE KADAR KULLANILIR :
Arısütünün iki kullanım şekli vardır. Birincisi saf olarak, ikincisi
ise balla karıştırılarak. Saf olarak alınması halinde dil altına konur
ve yaklaşık beş saniye kadar dil altında bekletilir ve sonra yutulur.
Balla karışması halinde dil altında bekletmeye gerek kalmaz. Saf
Arısütünün kullanıcı tarafından muhafazası zor olabileceğinden en iyi
kullanım şekli bal ile karıştırılarak alınmasıdır. Bal ile
karıştırılarak alındığı zaman kana karışması ve faydasını göstermesi
daha hızlı olur. Arısütü; saf veya balla karışmış olarak, her iki
şekilde de sabah ve akşam olmak üzere aç karnına alınmalıdır. Bunun
yanısıra Arısütünün karıştırıldığı balın kalitesinin iyi olması,
nektarı yüksek çiçeklerden elde edilmiş olması, hileli ve kalitesiz
bal olmaması gerekir. Arısütü saf veya balla karışmış her iki halde de
kesinlikle metalle temas edilmemeli, ışıkta kalmamalıdır.
Arısütünün ne kadar kullanılması gerektiği ise, saf olarak veya balla
karışmış olarak, her iki halde de; bünyenin yaşına, sağlık derecesine,
varsa hastalığın ağırlığına, veya istenilen maksimum kuvvet seviyesine
veya istenilen rahatsızlık derecesine göre değişir.
ARISÜTÜ'NÜ KİMLER KULLANABİLİR :
Arısütü Bilimsel gramajlar dahilinde; bünyenin yaşına, sağlık
derecesine, varsa hastalığın ağırlığına, veya istenilen maksimum
kuvvet seviyesine veya istenilen rahatsızlık derecesine göre; dozajına
uygun kullanıldığı takdirde yeni doğmuş bebekten, en yaşlı bünyeye
kadar herkes tarafından kullanılabilir.
ARISÜTÜ'NÜN FAYDALARI NELERDİR :
Saf Arısütü "Gençlik İksiri", "Hayat İksiri", gibi tanımlamalarla
yüzyıla yakın zamandır bilinmektedir. Ancak yakın geçmişte
besleyicilik üstünlüğünün yanında içerdiği Hayatsal değerleri de
bilimsel çalışmalar sonucu başta A.B.D. ve Uzakdoğu olmak üzere birçok
ülkede saptanarak yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır.
Düzenli kürler uygulanarak kullanılması halinde;
1 - Yorgunluk, halsizlik, bitkinlik ve çalışma isteksizliklerini
gidererek organizmaya aktivite kazandırır. Enerji açığını kapatır.
2 - Beyin performansı gerektiren durumlarda özellikle öğrencilerin
sınav dönemlerinde daha başarılı olmalarında, yorgunluk ve endişe
duymamalarında yardımcı olur.
3 - Üstün hücre yenileyici özelliği nedeniyle yaşlanmayı geciktirir
ve çocuk sahibi olmak isteyenlere yardımcı olur
4 - Seks performansını en yüksek düzeye çıkartarak dengeli bir seks
yaşantısının sürdürülmesi ile cinsel isteksizliklerin giderilmesine
yardımcı olur.
5 - Sporcuların harcadıkları aşırı enerjiyi dengeler, yarışma
önceleri yapılan kürlerle vücuda mukavemet ve aktivite kazandırarak
sporcunun öz enerjisini en rantabl bir şekilde kullanması için beyin-
beden uyumunu sağlar.
6 - Yaşlılıkla oluşan damar sertliğinin tedavisi, bitkinlik ve yaşama
isteksizlikleri ile kandaki kolesterol-lipid seviyesinin
ayarlanmasında yardımcı olur.
7 - Anemi (kansızlık) ve ağır kan kayıplarında organizmanın yeterli
kan üretimini sağlar.
8 - Hastalıkların ve ameliyatların iyileşme dönemlerinin
çabuklaştırılması ile zaafiyetlerde, nekahat dönemlerinde vücudun gıda
rejimini desteklemek amacıyla kullanılmaktadır.
9 - Mide-barsak sistemine ait hastalıklarda ( Kolit-Ülser-Gastrit )
10 - Böbrek ve idrar yolu hastalıklarında
11 - Karaciğerin fonksiyonlarını tam olarak yerine getiremediği
durumlarda ve alerjik rahatsızlıklarda,
12 - Solunum sistemi hastalıklarında ( Tüberküloz, Astım, Bronşitte )
13 - Saç dökülmelerinde, saçlı ve saçsız derinin değişik
hastalıklarında,
14 - Bayanların regl dönemlerindeki düzensizlik ve ağrıların
giderilmesinde,
15 - Özellikle menapoz ve andrepoz dönemlerinde kadın ve erkeklerdeki
yaşlanmaya bağlı şikayetlerin giderilmesinde,
16 - Vücut organlarının deforme olmadan orjinal şekillerinin
korunmasında ( özellikle bayanların göğüslerinde ) süt verme
fonksiyonunun arttırılmasında ve özel cilt bakımlarında,
17 - Hamilelerde gebeliğin sağlıklı geçmesinde, fetusun ve annenin
sağlıklı beslenerek zararlı etkilerden korunmasında,
18 - Bebeklerin çabuk ve sağlıklı gelişerek ruh ve beden bütünlüğünün
sağlanmasında,
19 - Çocuklarda görülen gelişim güçlükleri, kemik ve kas
kuvvetsizliklerinde,
20 - Erken bunama, hafıza kaybı, zeka geriliği, alkolizm gibi
rahatsızlıkların tedavisine yardımcı olarak,
21 - Zayıflama rejimlerinde dengeli bir beslenme temin ederek vücut
direncini arttırmada,
22 - Çocuklarda görülen gece işemelerinin tedavisinde,
23 - Şeker hastalığının tedavisine yardımcı olarak
24 - Romotoloji (KANSER) tedavisinde Kemoterapi ve Radyoterapi
tedavisini destekleyici olarak yaygın şekilde pek çok ülkede
kullanılmaktadır.
yerunsur
*** EN ÖNEMLİ UNSUR ARISÜTÜ KALİTESİ ***
"ARI ÜRÜNLERİ KULLANMAK DOĞAL ve İLAHİ BİR SAĞLIK KORUMA YÖNTEMİDİR"
DÜNYA BiLiM ADAMLARI VE TÜBİTAK'A GÖRE ARISÜTÜ :
Arısütünün sudaki çözeltisinin vazodilative(damar açıcı) etkisi olduğu saptanmıştır. Bu aktivite bala nazaran 100-200 kat daha fazladır. Ayrıca kandaki KOLESTEROL seviyesini önemli oranda düşürdüğü de Japon Araştırmacılar tarafından gözlenmiştir.
Kanada Ulusal Kanser Araştırma Enstitüsü'nün 27.04.1963 te yayınlanan raporuna göre Prof. Gordon F.Towsen'in aldığı sonuçlar ise; "Arısütünün bileşiminde bulunan 9-10 Hydroxy-2 Transoique ve Dicarboxylic gibi asitlerin bulunması lösemi(leucemie) - KAN KANSERİ - nin gelişmesine ve diğer bazı kanser tümörlerinin büyümesine engel olmaktadır. Bu konuda profesör tarafından 2000 deney faresi üzerinde yapılan incelemelerde, farelerin hepsine kanser hücreleri aşılanmış ve bunlardan 1000 tanesine hiçbir müdahale yapılmayarak kendi haline bırakılmış, diğer 1000 tanesine de ARISÜTÜ verilmiş; Kendi haline bırakılan 1000 farenin kanserden öldüğü, Arısütü ile beslenen diğer 1000 farede ise kanser görülmediği ve yaşamlarını sürdürdükleri gözlenmiştir"
Dünyaca ünlü Biolojist Dr.Bellevefer'in "La Gelee Royale" adlı yapıtında Arısütü'nün faydaları için şunları yazmıştır:
1 - İnsanın FİZİKSEL ve RUHSAL YAPIsına genel yapısına iyilik hissi verir
2 - Vücudun yorulmadan sürekli olarak ÇALIŞMAsını sağlar
3 - Çocuklarda FİZİKSEL GELİŞMEyi sağlar
4 - Kadınlarda REGL HALLERİni düzeltir
5 - MENAPOZ ve ANDREPOZ dönemlerinde bünyeyi destekler
6 - SAÇLARIN DÖKÜLMESİni önler
7 - Sürekli YORGUNLUK, BİTKİNLİK hallerini düzeltir
8 - RNA ve DNA deposu olduğundan ÖMRÜ UZATIR
9 - Yorgun ve bitap düşmüş vücut mekanizmasında iyi hücre faaliyetini canlandırıp arttırır, GENÇLİK VERİR
Fransız Bilim adamı Alin Caillas'ın vardığı sonuçlara göre;
1 - Arısütü antibiotik ve anti mikrobiktir. Özellikle VEREM mikrobu üzerinde büyük öldürücü özelliğe sahiptir
2 - ANGINE DE POITRINE, DAMAR SERTLİĞİ, ASTIM, ŞEKER, ÜLSER, HİPER VE HİPO TANSİYON VE FELÇLERDE çok olumlu etkileri görülmüştür
3 - Arısütü sağlıklı bir yaşantı için çok gerekli, değerli ve eşsiz bir doğal bileşimdir. Ve düzenli kürlerle kullanıldığı zaman vücudun tam sağlıklı, kuvvetli, dinamik ve ruhen güçlü tutar.
Dr.Ivenchi'ye göre yaşlılıkla en çok görülen "ARTERİS-CLEROS"ın (damar sertliği ile birlikte kandaki kolesterolün yükselmesi) tedavisinde Arısütü oligotest olarak kullanılması olumlu sonuç vermiştir.
Japon Araştırmacıların tavşanlar üzerinde yaptıkları testlerde; fosfolipid, triglisent, B-Lipoprotein ve total lipid seviyelerinin de arısütünden etkilendiği ve düştüğü gözlenmiştir
Avusturya'da 120 hasta üzerinde yapılan klinik denemelerde, arısütünün ağız yoluyla alınması halinde CİLT ve SAÇ hastalıklarında önemli olumlu gelişmeler ve düzelmeler görülmüştür. Yine Arısütünün içerdiği hormonlar sebebiyle CİNSEL FONKSİYONLARI arttırıcı etkileri de tespit edilmiştir.
" Arısütü yüksek oranda protein, vitamin, mineral madde içerdiğinden besleyici değeri büyük bir besin maddesidir. Organizmayı gençleştirici bir özelliğe sahiptir. KANSER, KALP-DAMAR SİSTEMİ, ASTIM gibi çeşitli hastalıklara iyi geldiği ve SİNİR SİSTEMİ üzerinde olumlu etkiye sahip olduğu bildirilmektedir. Arısütünün işçi arılar ile ana arılar arasındaki CİNSEL farklılaşmayı meydana getiren, biyolojik bir etki yaptığı ve bu etkiye büyük orandaki pantotenik asit miktarının neden olduğu bildirilmektedir. Arısütünün içinde bulunan 10-hydroxdec 2-cnoic asitden dolayı antibakteriyel etkiye sahip olduğu bildirilmektedir. Saf olarak veya bala karıştırılarak yendiğinde ROMATİZMAL HASTALIKLARA, KANSIZLIĞA, ÇEŞİTLİ GÖZ HASTALIKLARINA, SAÇ DÖKÜLMELERİNE karşı kullanılmaktadır."
Ana başlık : Arısütünün yapısı ve üretim yöntemi
Kaynak : Tübitak Bilim ve Teknik dergi - Yıl : 1996 Ay : Nisan Sayı : 341 Sahife : 96
" Arısütü hormonlar ve zindelik veren özel maddeler içermektedir. Arısütü, ekonomik düzeyi yüksek olan ülkelerde pazar bulmuş durumdadır. Hatta Apiterapi denilen yolla arı ürünleri ile tedavi gün geçtikçe önem kazanmaktadır. Bazı doğu bloku ülkelerinde sadece arı ürünleri ile tedavi yapılan klinikler mevcuttur. Arısütü SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARINDA, SÜREKLİ YORGUNLUK HALLERİNDE, KISIRLIK TEDAVİSİNDE, DAMAR SERTLİĞİNDE, GÜÇ VE ZİNDELİK kazandırmakta kullanılmaktadır."
Ana başlık : Beslenmede Arısütü
Kaynak : Tübitak Bilim ve Teknik dergi - Yıl : 1989 Ay : Nisan Sayı : 257 Sahife : 21
" Ana arılar, tüm larva ve ergin dönemlerinde Arısütü ile beslendiğinden yumurtalıkları ve spermatekaları (erkekten gelen spermayı depo ettikleri kase) çok iyi gelişmekte, günde 1500-3000 yumurta bırakmakta ve birkaç yıl bu üretkenliğini sürdürerek koloninin geleceğini yönlendiren en önemli bireyi olmaktadır. Ana arıların özel olarak arısütü ile beslenerek aynı genetik yapıya sahip işçi arılardan farklı yapısal özellikler göstermesi, UZUN ÖMÜRLÜ olması ve olağanüstü verimliliğe sahip olması: İnsanlar üzerinde de benzer etkiler gösterebileceği görüşü dünden bugüne bu ürünü çok çekici bir duruma getirmiştir. Arısütü 30-35 yıldan bu yana insanlar tarafından ÇEŞİTLİ HASTALIKLARIN SAĞITILMASINDA, VÜCUDUN SAĞLIKLI VE DİNÇ TUTULMASINDA, HÜCRE YENİLEME özelliği nedeniyle kullanılmaktadır. Son yıllarda Arısütünün APİTERAPİ alanında kullanımı da üretimini cazip duruma getirmiştir. Dünyada Arısütünün üretim ve ticareti Çin, Japonya, Taiwan ve Yeni Zelanda gibi Uzak Doğu ülkelerinde yapılmaktadır. Çin yılda 1000 ton Arısütü üretimi ile ABD ve birçok Avrupa ülkesinin Arısütü talebini karşılamaktadır. Ülkemiz arı yetiştiricilerinin Arısütünün üretim, muhafaza tekniği ve pazarlaması konularında çok fazla bilgiye sahip olmaması, teknik sorunlarla karşılaşmaları, bazı üreticilerin Arısütüne katkı maddeleri karıştırarak pazarlamaları tüketici ve ihracatçıları zor durumda bırakmakta, saflığı konusunda şüphe oluşmasına neden olmaktadır. Bu açıdan ülkemizde Arısütünün önemi, özellikleri, üretimi, muhafaza tekniği, kullanım alanlarının bilinmesi; üretici ve tükecilerin bu yönden aydınlatılması gibi konulara önem verilmelidir. "
Ana başlık : Doğanın Harika Ürünü ARISÜTÜ
Kaynak : Tübitak Bilim ve Teknik dergi - Yıl : 1996 Ay : Nisan Sayı : 395 Sahife : 96
ARISÜTÜ NASIL VE NE KADAR KULLANILIR :
Arısütünün iki kullanım şekli vardır. Birincisi saf olarak, ikincisi ise balla karıştırılarak. Saf olarak alınması halinde dil altına konur ve yaklaşık beş saniye kadar dil altında bekletilir ve sonra yutulur. Balla karışması halinde dil altında bekletmeye gerek kalmaz. Saf Arısütünün kullanıcı tarafından muhafazası zor olabileceğinden en iyi kullanım şekli bal ile karıştırılarak alınmasıdır. Bal ile karıştırılarak alındığı zaman kana karışması ve faydasını göstermesi daha hızlı olur. Arısütü; saf veya balla karışmış olarak, her iki şekilde de sabah ve akşam olmak üzere aç karnına alınmalıdır. Bunun yanısıra Arısütünün karıştırıldığı balın kalitesinin iyi olması, nektarı yüksek çiçeklerden elde edilmiş olması, hileli ve kalitesiz bal olmaması gerekir. Arısütü saf veya balla karışmış her iki halde de kesinlikle metalle temas edilmemeli, ışıkta kalmamalıdır.
Arısütünün ne kadar kullanılması gerektiği ise, saf olarak veya balla karışmış olarak, her iki halde de; bünyenin yaşına, sağlık derecesine, varsa hastalığın ağırlığına, veya istenilen maksimum kuvvet seviyesine veya istenilen rahatsızlık derecesine göre değişir.
ARISÜTÜ'NÜ KiMLER KULLANABİLİR :
Arısütü Bilimsel gramajlar dahilinde; bünyenin yaşına, sağlık derecesine, varsa hastalığın ağırlığına, veya istenilen maksimum kuvvet seviyesine veya istenilen rahatsızlık derecesine göre; dozajına uygun kullanıldığı takdirde yeni doğmuş bebekten, en yaşlı bünyeye kadar herkes tarafından kullanılabilir.
ARISÜTÜ'NÜN FAYDALARI NELERDİR :
Saf Arısütü "Gençlik İksiri", "Hayat İksiri", gibi tanımlamalarla yüzyıla yakın zamandır bilinmektedir. Ancak yakın geçmişte besleyicilik üstünlüğünün yanında içerdiği Hayatsal değerleri de bilimsel çalışmalar sonucu başta A.B.D. ve Uzakdoğu olmak üzere birçok ülkede saptanarak yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Düzenli kürler uygulanarak kullanılması halinde;
1 - Yorgunluk, halsizlik, bitkinlik ve çalışma isteksizliklerini gidererek organizmaya aktivite kazandırır. Enerji açığını kapatır.
2 - Beyin performansı gerektiren durumlarda özellikle öğrencilerin sınav dönemlerinde daha başarılı olmalarında, yorgunluk ve endişe duymamalarında yardımcı olur.
3 - Üstün hücre yenileyici özelliği nedeniyle yaşlanmayı geciktirir ve çocuk sahibi olmak isteyenlere yardımcı olur
4 - Seks performansını en yüksek düzeye çıkartarak dengeli bir seks yaşantısının sürdürülmesi ile cinsel isteksizliklerin giderilmesine yardımcı olur.
5 - Sporcuların harcadıkları aşırı enerjiyi dengeler, yarışma önceleri yapılan kürlerle vücuda mukavemet ve aktivite kazandırarak sporcunun öz enerjisini en rantabl bir şekilde kullanması için beyin-beden uyumunu sağlar.
6 - Yaşlılıkla oluşan damar sertliğinin tedavisi, bitkinlik ve yaşama isteksizlikleri ile kandaki kolesterol-lipid seviyesinin ayarlanmasında yardımcı olur.
7 - Anemi (kansızlık) ve ağır kan kayıplarında organizmanın yeterli kan üretimini sağlar.
8 - Hastalıkların ve ameliyatların iyileşme dönemlerinin çabuklaştırılması ile zaafiyetlerde, nekahat dönemlerinde vücudun gıda rejimini desteklemek amacıyla kullanılmaktadır.
9 - Mide-barsak sistemine ait hastalıklarda ( Kolit-Ülser-Gastrit )
10 - Böbrek ve idrar yolu hastalıklarında
11 - Karaciğerin fonksiyonlarını tam olarak yerine getiremediği durumlarda ve alerjik rahatsızlıklarda,
12 - Solunum sistemi hastalıklarında ( Tüberküloz, Astım, Bronşitte )
13 - Saç dökülmelerinde, saçlı ve saçsız derinin değişik hastalıklarında,
14 - Bayanların regl dönemlerindeki düzensizlik ve ağrıların giderilmesinde,
15 - Özellikle menapoz ve andrepoz dönemlerinde kadın ve erkeklerdeki yaşlanmaya bağlı şikayetlerin giderilmesinde,
16 - Vücut organlarının deforme olmadan orjinal şekillerinin korunmasında ( özellikle bayanların göğüslerinde ) süt verme fonksiyonunun arttırılmasında ve özel cilt bakımlarında,
17 - Hamilelerde gebeliğin sağlıklı geçmesinde, fetusun ve annenin sağlıklı beslenerek zararlı etkilerden korunmasında,
18 - Bebeklerin çabuk ve sağlıklı gelişerek ruh ve beden bütünlüğünün sağlanmasında,
19 - Çocuklarda görülen gelişim güçlükleri, kemik ve kas kuvvetsizliklerinde,
20 - Erken bunama, hafıza kaybı, zeka geriliği, alkolizm gibi rahatsızlıkların tedavisine yardımcı olarak,
21 - Zayıflama rejimlerinde dengeli bir beslenme temin ederek vücut direncini arttırmada,
22 - Çocuklarda görülen gece işemelerinin tedavisinde,
23 - Şeker hastalığının tedavisine yardımcı olarak
24 - Romotoloji (KANSER) tedavisinde Kemoterapi ve Radyoterapi tedavisini destekleyici olarak yaygın şekilde pek çok ülkede kullanılmaktadır.
*** EN ÖNEMLİ UNSUR ARISÜTÜ KALİTESİ ***
ARISÜTÜ'NÜN VERMİŞ OLDUĞU FAYDALAR TÜM DÜNYADA DÜNYA BİLİMADAMLARI TARAFINDAN KANITLANMIŞTIR. EN ÖNEMLİ UNSUR İSE; ARISÜTÜ'NÜN TAMAMIYLE SAF, NATUREL, EXTRA 1.SINIF KALİTEDE OLMASI, HİÇBİR KATKI MADDESİ İÇERMEMESİ, TAHLİLLERİNDEN %100 OLUMLU SONUÇ ALINMASI VE SAF VEYA BALLA YAPILAN KARIŞIMLARDA DA DOZAJLARINA UYGUN OLARAK HAZIRLANMASIDIR.